Edebiyat Portalı |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Gece yarıları
Kabuslar basıyor uykularımı.
Ah! Gece yarıları, gece yarıları
Gözlerimi kapattığım anda
Başlıyor intihar saldırıları.
Ve insanlığa açılan bir savaşta
Teknoloji harikası silahlarıyla
Çocuklar can veriyor Bağdat’ta.
Kolları, bacakları, oyuncakları
Savruluyor havada.
Ah, geceleri gözlerimi kapattığım anda
Açlıktan çocuklar ölüyor Afrika’da.
Ve onlar, çölde susuz kalmış fidanlar
Onlar ki, ölümün pençesinde çaresiz ceylanlar!
Buruk bir tebessüm göndererek uygarlığa
Soru işaretleri çiziyorlar boşluğa
Ürkek, umutsuz, donuk bakışlarıyla.
Geceleri gözlerimi kapattığım anda
Beş yaşında bir çocuk, mendil açıyor kaldırıma.
İkisi, tiner çekiyorlar tenha bir parkta
Ve bir kaçı, kırmızı ışıklarda duran arabalara
Uyuşturucu, sigara, satıyorlar kavşakta.
Kurban edip çocukluklarını, üç-beş kuruşa.
Siz ki, hakimisiniz ya, bu uygar dünyanın(!)
Bu gözü dönmüş orduların
Bu kan ve gözyaşının, bu katliamın!
Ne olur, bari geceleri savaşmayın.
Çocukların olsun rüyalar
Ve bari, rüyalarda yaşansın çocukluklar.
Ne olur, geceleri savaşı bırakın!
Bırakın ki, kelebekler kadar ömrü olsun
Yeni doğan çocukların.
Nil Yılmaztürk
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|