Duygularınızın Kalemi
  Nedensiz Neden Biz
 

Bizler yola çıkarken tarihte nam bırakmış şövalyeler olalım diye çıkmadık…

Şövalye değiliz yani….

Mertliğin ta kendisiyiz…

Tarih bizi bilmese de olur…

 

Biz…

Karıya kıza fiyaka satmak için atmadık ceketi omzumuza

Endama süs püs olsun diye değildi belimizdeki nikâhlımız

Hele de film jönü olalım diye bırakmadık sakalımızı-bıyığımızı

Mayalı hamur gibi kabarmak yoktu özümüzde

Ne isek o görünür bilinirdi…

 

Bela ararcasına küstah gözlerle bakmıyorduk sağa-sola

Belayı bizzat hayatımızda biz yaşıyorduk….

“Can kaygısı gerekmez”

Biliyorduk….

 

Ve o yüzden atmıyorduk

“Ayyyt! Var mı bana yan bakan!” diyerek naraları….

Herkesler biliyordu kime nasıl baktığımızı….

 

Ve seviyorduk elbet….

Karanlık yaşamların karanlık gecelerinde düşlüyorduk

Yârin beyaz narin ellerinin alnımızda ki seyrini…

Hele ninni söyler gibi bakan gözlerini üstümüze dikişini

Bizi ölüm gölgesi altında sevdi yar dediklerimiz...

Bizi seven kadınlar yürekliydi

Mert ve adam bildiğim(n)iz çoğu adamdan….

 

Kaşları bir tek kıskanıldığında çatılırdı yürekli kadınların

Oysa Yezit kadar bilirlerdi gerçeği…

Hele nazlı nazlı göz süzüp, kirpik oynatıp

“Beni düşünmüyor musun demezler mi?”

 

Ahh! Düşünmemek mi?

 

Düşünülmedikleri an var mı ki?

 

Canımızı dişimize takarak

Sargılar içinde olsak

Koltuğumuzun altında ölümü boğar da gelirdik yar dizinin dibine…!

 

Allah kerimdi elbet kerim…

Bilekte kuvvet

Yürekte yar

Dilde söz var…

 

Göz ucumuzda;

 

Kan var

 

Bir namludan yüreğe yol alıp gelen kurşun var…

 

Kaderlerimize inat sevdiğimiz yürekli kadınlarımız var!

 

 

Meltem  Tamara  Orha
 
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol